Gökhan Boranalp

1968 yılında doğdum. DTCF Yunan Dili ve Edebiyatı bölümünü ilk tercihim olarak seçtim çünkü okumaya başladığım neredeyse her alanda Yunanlılar ortaya çıkıyordu. Üniversitede öğretilenleri orada bulunmadan da öğrenebildiğimi anladığım an, ikinci yılında terk ettim üniversiteyi. Okurken eş zamanlı olarak çalışıyordum. Yaklaşık 30 yıldır, ICT sektöründe farklı görevlerde çalıştım. Önemli bir dönüm noktası olarak, 1994 yılında Linux/Unix ile tanıştım. O tarihten sonra Windows işletim sistemi etrafında geliştirme yapmayı tamamen bıraktım. Slackware Linux ile başlayan Linux merakı, Gentoo, FreeBSD, OpenBSD, Debian ve nihayet Ubuntu ile devam etti. Merak ve keyif ikilisi sayesinde, özgür yazılım projelerinde geliştirici, belgeleyici, beta tester olarak katkı sağladım. Aktif olarak Linux Kullanıcıları Derneği ve Free Software Foundation üyesiyim.
Çok sayıda projede, Türktelekom, Hava Kuvvetleri, Kara Kuvvetleri, Servus, Tepum, Turcom gibi kamu ve özel sektör kurumlarına Object Pascal, dBASE, PHP, Perl, Java, Python, Erlang ile çözümler ürettim. Önemli örnekleri saymak gerekirse; farklı büyüklüklerde web uygulamaları, belge yönetim sistemi, Struts ile ilk faktoring uygulaması, ERP uygulaması için Java ile raporlama sistemi, dağıtık bir reklam ağı, Erlang ile turn based oyun sunucusu gibi pek çok  dikey sektörde uygulama geliştirdim. Bu projelerde geliştirici, takım lideri, proje yöneticisi, sistem mimarı ve danışman rollerinde çalıştım.2014 yılından beri İYTE Teknopark içinde yer alan Zetaops Bilişim Teknolojileri A.Ş.’de kurucu olarak çalışıyorum. Öte yandan kurumlara danışmanlık hizmeti veriyorum.Öğrendiklerimi genç kafalara aktarabilmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Belirli bir olgunluğa gelmeden bunu yapmanın saçma olduğuna da. Bu sebeple son 4 yıldır, Akademik Bilişim Mustafa Akgül Kış Kamp’ında 4 gün süren Geliştiriciler için Linux eğitimi veriyorum. Özgür Web Günleri, Webend, GDG İzmir gibi etkinliklerde, üzerinde çalıştığım konularda konuşmalar yapıyor, çalışmalar düzenliyorum.
Shoshin: The Beginner’s Mind fikrini şiddetle benimsiyorum. Daima yeni başlıyormuş gibi olguları anlamaya çalışıyorum. Alandaki yeni teknikleri takip etmekle kalmıyor, uyguluyorum da. Felsefenin, pozitif bilimler kadar önemli olduğuna, sözel ve sayısalın eşit ağırlığına ve bu ikisinin birlikte yaratıcılığı ortaya çıkardığına inanıyorum. Çalışma hayatı yanı sıra, hayatın diğer alanlarından zevk almayı, okumayı ve farklı konularda bilgilenmeyi hiç bırakmıyorum.